Randstad, 2024 İK Trendleri ve Ücret Raporu’nu yayımladı.
Randstad tarafından ocak / şubat aylarında yapılan ve Türkiye’deki çeşitli iş kollarından 630 işverenin katıldığı anketin sonuçları, “2024 İK Trendleri ve Ücret Raporu” olarak yayımlandı. Şirketlerin mevcut ekonomik ortama nasıl adapte oldukları, şirketlerin karşılaştığı zorluklar ve başa çıkma planları ile yapay zeka konularına odaklanan rapor, çalışanların maaş ve yan hak beklentileri hakkında da çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı.
İşverenler için 2024’ün zorluğu artan iş maliyetleri
Ankete katılan kurumların %74’ünün 2024’te beklediği en büyük zorluk, enflasyon nedeniyle artan iş maliyetleri. %49’u ise bu nedenle verimliliği garantilemenin zor olacağını düşünüyor. İş gelişimi ve satış noktasında %48’i hacimlerin artmasını beklerken, ’lik kesim satış ve hacimlerin düşeceğini düşünüyor.
Kurumlar için çalışanlarını elinde tutmak için maaş artışı mecburi oldu
İşe alım noktasında karşılaşılan engeller arasında, daha iyi yaşam kalitesine ulaşmak isteyen adayların maaş konusunda yüksek beklentileri bulunuyor. Katılımcıların %76’sı, adayların gerçekçi olmayan yüksek maaş beklentileri içine girdiğini belirtirken, %53’ü adayların kısıtlı deneyime sahip olması nedeniyle işe kabul edilmediğini belirtiyor. İnsan Kaynakları departmanlarının %73’ü, işe alım sırasında ücret ve yan haklara ilişkin beklentileri yönetmenin büyük bir zorluk olduğunu düşünüyor. Katılımcıların %63’ü ise çalışanlarını ellerinde tutmakta zorluk yaşadığını belirtiyor. Bu nedenle şirketlerin %68’i mecburi maaş artışına giderken, %59’u eğitim programları, %36’sı ise kişiselleştirilmiş yan haklar paketleri sunarak çalışanların işten ayrılmasını engellemeye çalışıyor. Ücretlerde rekabette ise %57’yi oluşturan kesim, şirketlerinin rakiplerle hemen hemen aynı maaş skalasında ücret politikası izlediğini belirtirken, %27’si daha düşük olduğunu belirtti. Maaşların rakiplere göre daha fazla olduğunu belirtenlerin oranı ise %9 olarak raporlandı.
İşverenler 2024’te çalışan sayısında değişikliğe gitmeyi tercih etmiyor
Katılımcıların %49’u iş maliyetleri ve ekonomik şartların zorlayıcılığı karşısında 2024 yılında işten çıkarma yapmayacağını ve çalışan sayısının değişmeyeceğini belirtirken, %33’ü çalışan sayısını artırmayı hedefliyor. Şirketlerin geçici ve kalıcı açık pozisyonlarıysa %7 olarak eşit dağılmış durumda. İş hacimlerinin artması beklenirken işe alım nedenleri arasında %80’lik kesim işinin büyümesi olduğunu belirtiyor. Yatırım planı yaptığı için personel almayı hedefleyen kurumlarsa %40 olarak ankette yer alıyor.
İşe alımda en zorlanılan departmanların başında BT/Teknoloji ve Mühendislik geliyor
Katılımcıların en uygun adayları bulmakta zorlandığı departmanlar, aynı zamanda işe alım niyetinin en yüksek olduğu departmanlar arasında yer alıyor. Sonuçlara göre %83 oranla BT/Teknoloji, %70 oranla Mühendislik ve üçüncü sırada %63’le Tedarik Zinciri departmanlarına aday bulmak işverenleri zorluyor. İşe alımların ilk adımı olan doğru adayı seçme noktasında kariyer / iş ilanı siteleri, 2024 yılında uygun adayları bulmak için sık kullanılan yöntem olacak ve katılımcı şirketlerin %75’i bu seçeneği en etkili işe alım kaynaklarından biri olarak seçmeye devam edecek.
Emeklilik planı, otopark kullanımı, yol ücreti gibi sunulan yan haklarda artış gözlemlendi
İşverenler, çalışanlarını kaybetmemek adına yemek kartı, sağlık sigortası gibi bilinen yan hakların yanında; cep telefonu tahsisi, yol ücreti, otopark kullanımı, emeklilik planı gibi farklı finansal haklar da sunmayı artırdı. Rapora göre 2023 yılında yemekhane/yemek kartı sağlayan kurumlar %78 iken, 2024’te %82 olarak yükseliş gösteriyor. 2023’te özel sağlık sigortası yapan kurumlar %59 iken, artan özel sağlık sigorta maliyetlerine rağmen bu sene ortalama %71’e kadar yükseliyor. Sıralamayı %71 ile cep telefonu verilmesi, %70 ile de yol ücreti takip ediyor. İşverenlerin yan hakları artırmasına rağmen çalışanların %77’si başka bir kurumda daha iyi ücret veya daha iyi koşullar aldığı için işten ayrılıyor. Uzaktan çalışmak istediği için işten ayrılanlar 2023’te iken, 2024 yılında bu sayı olarak düşüş gösterdi. Daha farklı bir kariyer yolu seçtikleri için işten ayrılanların oranı ise %30 olarak belirtildi.
Şirketler yapay zeka kullanımını destekliyor
Yapay zeka uygulamalarının işgücü piyasası üzerinde yaratacağı etki hakkında katılımcıların yarısı iş sayısının azalacağı görüşünde. İş sayısının artacağını düşünenlerin oranı ise %30 olarak ortaya çıkıyor. Kurumların %37’si yapay zeka kullanımını destekleyip geliştirmeyi planlarken, %39’uysa yapay zeka kullanımına ilişkin net bir görüş sahibi değil. BT/ teknoloji alanında yapay zeka kullanım oranı %50 ile ilk sırada yer alıyor. Personel ve insan kaynakları yönetimi departmanları %42 ile ikinciyken, tedarikçi ilişkileri departmanları ’la son sırada konumlanıyor. Daha hızlı veri işleme ve doğru tahmin nedeniyle yapay zekayı kullanan ve faydalananlar %71 oranındayken, yapay zeka kullanımının nedeni ve faydaları; daha yüksek iş gücü verimliliği, tekrarlayan görevlerin otomasyonu ve daha kaliteli çıkan iş olarak raporda sıralanıyor. Yapay zeka kullanım zorluklarının ilk sırasında %57 ile yapay zekayla çalışacak nitelikli personel eksikliği yer alıyor. İkinci sırada %50’yle veri güvenliği dikkat çekerken, %45’le yapay zekayı uygulama ve çalıştırmanın yüksek maliyetli olması belirtiliyor.